Rehberlik

Rehberiniz Diyor Ki

                  MERHABA
       Yeni bir sınava hazırlık dönemine başlıyorsunuz. Kimininiz ilk defa hazırlanacak, kiminiz ise tekrar hazırlanacaksınız. Her biriniz farklı heyecanlar içerisindesiniz. Kiminiz, sınava yabancı olmanın acabalarını yaşarken, bazılarınız tekrar aynı hayal kırıklığına uğramanın planlarını yapmaktasınız. Peki, bu süreçte kendinizi motive etme adına neler yapabilir, başarılı bir çalışma süreci oluşturmak için kendinizi nasıl, daima dinamik ve heyecanlı tutabilirsiniz? Bununla ilgili olarak Eğitim Biliminin yaptığı çalışmaları sizinle paylaşmak istiyorum.

       Aşağıda anlatacaklarım, yüz yılı aşkındır etkin öğrenme metotları üzerine çalışan bu bilim dalının verilerine dayanmaktadır.
Şu anda sahip olduğunuz bilgi ve birikim yetersiz olabilir, ama bunu sağlamak için zamanınız var


 Birçok öğrenci sahip olduğu bilgi ve birikimin yetersizliğinden dolayı oldukça kaygılıdır. Bu kaygı deneme sınavlarındaki düşük puanlarla birleştiğinde oldukça olumsuz duygular oluşturur. Hâlbuki eğitim kurumlarında dersler belirli bir birikime dayandırılarak değil en baştan itibaren anlatılmaya başlanır. O halde, gerekli bilgileri öğrenmek için yeterli zaman mevuttur. Eğer ister ve gerektiği gibi çalışırsanız, 5-6 aylık sürede çok ciddi başarılara ulaşabilirsiniz. 


    Ders çalışma sisteminizi bazı alışkanlıklar üzerine kurgulayınız. 
Başarılı sonuçlar başarılı planlamaların ürünüdür. Eğer plansız ve programsız çalışıyorsanız,  sonuçta alacağınız verim asla sizi yansıtmayacaktır. Öncelikle ders çalışma biçiminiz, hedefleriniz,  hedeflediğiniz yerler için gerekli başarı düzeyi üzerine, gerekirse bir gün ayırarak düşününüz. Ne tür bir çalışma alışkanlığı gerektiği konusunda rehberlik yayınlarından da faydalanarak programlı bir çalışma düzeneği oluşturunuz. Bununla ilgili olarak: 


Ders çalışma programı hazırlayınız.
Ders çalışma programı, santim santim ölçülmüş kâğıt üzeri program olmamalıdır. Özellikle, herkes için aynı sistemin önerildiği program örneklerinden uzak durun. Bu tür ezbere programlar uygulayan öğrenci yok denecek kadar azdır. Sizin yapmanız gereken, örnek program tiplerini inceleyerek kendinize ve yaşantınıza uygun programlar hazırlamaktır. Bu programlar katı saat sınırlarından çok ders çalışma ihtiyacını giderecek, anlama ve öğrenme gücünüze uygun süreçler içerecek nitelikte olmalıdır.


Uyku düzenine dikkat
Düzenli uyku, öğrenme etkinliğinden çok önemlidir. Erken yatmaya ve erken kalkmaya dikkat edin. Çalışma adına uykusuz geçirilen geceler, ertesi günkü öğrenmelerin katilidir.


Beslenme önemli
Yediğiniz yiyecekler, performansınıza direk yansır. Unutmayın, en pahalı arabayı dahi yakıtsız hareket ettiremezsiniz. Özellikle kahvaltınıza dikkat edin ve kahvaltı yapmaksızın derse katılmayın. 


Dersi derste öğrenin
Derslerde elden geçtikçe dinamik ve etkin olmaya çalışın. Anlamadığınız yerleri geçiştirmeyin, sorgulamadığınız noktalar ilerde büyük problemlere dönüşebilir. Bir derste başka derslerle uğraşmayın. Hayaller ile boğuşmayın; başarılı öğrencilerin hepsi ders dinleme alışkanlıklarındaki yüksek performans rastlantı değildir. 


 Tekrar yapın
Bilgilerin en büyük kısmı ertesi güne kadar bizi terk eder; yani, en hızlı unutma ilk gün yaşanır. Tekrar, bunun önündeki en önemli engeldir. Öğrendiklerinizi 5 dakika ayırarak da olsa mutlaka gününde tekrar ediniz.


Yeterince soru çözün
Sayıya göre değil, anlama düzeninize göre soru çözün. Günlük derslerinizle ilgili sorulara öncelik tanıyın, bu konuları anlayana ve algılayana kadar soru çözmeye devam edin. Sınavda, çözmekte sıkıntı yaşadığınız soruları mutlaka öğretmeninize çözdürün. Sınavda çözemediklerinizi ve yanlış çözdüklerinizi de. 


    Yukarıda altı alt başlıkla ilgili yeterli özeni gösterirseniz, seviyeniz ne olursa olsun başarılı olmakta zorlanmazsınız.


    Kurduğunuz cümlelere dikkat edin, kendinizi nasıl görüyorsanız öyle bir sonuca ulaşırsınız
Duygu ve düşüncelerinizde negatif olmayın. Bir kişinin sık sık kendine yönelik söylemleri, telkin etkisi yapar. Hatta bununla ilgili Türkçemizdeki “Birine kırk kere deli dersen, deli olur.” sözü meşhurdur. Evde, okulda, her nerede olursa olsun asla kendinizi kötüleyen cümleler kurmayın, sınavı kaybetme üzerine konuşmalar yapmayın. Her sıkıntılı zamanınızda, sizden önceki milyonlarca kişinin bu işi çalışarak başardığını, çalıştığınız için onlar gibi, başarılı olacağınızı kendinize telkin edin.


    Çalışma sürenizi düzenlerken aşırı yüklenmelerden kaçının 
Birçok öğrenci, ilk başlarda yoğun ve ağır çalışmaların içine girer. İlk zamanlardaki isteklilikten dolayı bu ağırlık pek hissedilmez; fakat zamanla ilk istekliliğin doğal olarak kaybolmasıyla birlikte bu yoğunluk dayanılmaz hale gelir ve çalışma adına geri adımlar atılmaya başlanır. Geri adımlar atmak özgüveni yıkar ve bir süre sonra çalışan öğrenci hiç çalışamayan öğrenciye döner. Unutmayın 100 metre değil, maraton koşacaksınız; enerjinizi uzun zamana yayarak kullanmalısınız. Bu açıdan, geçmiş deneyimlerinizi de dikkate alarak, çalışma sürenizi belirleyin. Sınavda başarı, kısa süreli çok çalışmayla değil, devamlılık gösteren çalışmayla sağlanabilir.


    Başkalarıyla kendinizi kıyaslamaktan uzak durun; her öğrenci aynı düzeyde potansiyele sahip değildir
Çevrenizdeki bazı öğrenciler sizden daha başarılı sonuçlar alacaktır; tabii ki bazı öğrenciler de sizden düşük puanlar almaktadır. Bu duruma bakarak, “Ben neden şu öğrencinin başarısına ulaşamıyorum?” türünden komplekslere kapılmayın. Başlangıçta her öğrenci aynı konumda, aynı birikimde değildir; fakat bu, zamanla onları yakalayamazsınız anlamına da gelmez; yeter ki gerekli sabrı gösteresiniz. Zaten böyle olmasaydı, çalışan herkes sınavda 1. olan öğrenci ile aynı puanı alırdı.


    Çıkmış sınav sorularına dikkat edin
Kullandığınız dokümanlarda (deneme, test vs. ) karşınıza sınav sisteminin yapısına uymayan soru tipleri çıkabilir. Bunlara takılıp kalmayın. Önemli olan gerçek sınav soru tiplerindeki performansınızdır. Bu soru tiplerini de, ancak geçmiş yıllarda çıkmış soruları çözerek kavrayabilirsiniz. Ayrıca, her yıl çıkan sınav sorularının benzer nitelikte olduğunu unutmayın. Geçmiş yıllarda çıkmış soruları çözerek, bu soru tiplerine alışkanlık kazanabilirsiniz.


    Sınav kaygısı, belirli düzeyde olursa fayda sağlar
Çoğu öğrenci, sınav kaygısının çok kötü bir durum olduğu düşüncesini taşır. Bu kaygının sınavdaki netlerini olumsuz etkilediğine inanır. Oysa saatlerce oturup, çalışabilmeyi bu duyguya borçlusunuzdur. Sınav kaygısı ( aşırı olmamak kaydıyla ) çalışma istekliliğinizi arttırır ve sizi motive eder. Bu yüzden, kaygı duygusundan korkmayın; ama çok şiddetli oluşmamasına dikkat edin. Şiddetli kaygı durumunda gevşeme terapilerinden yararlanabilirsiniz.


    Yeterince çalışıyorsanız, yeterince dinlenmelisiniz
Başarılı olmak için, çalışmak tek başına yeterli değildir. Yoruluyorsanız dinlenerek fiziki ve ruhi enerjinizi şarj etmelisiniz. Bunun için sosyal aktivitelerde bulunmak en akıllıca yoldur. Arkadaş buluşmaları, spor, tiyatro, hobi tarzı faaliyetler çalışmayla yoğunlaşıp yorulmuş insanın nefes aldığı faaliyetlerdir. Zaman sıkıntısı yaşasanız dahi, haftada en az bir kez, bu tür faaliyetlerden biri için zaman ayırınız; derse daha istekli ve dinamik başladığınızı göreceksiniz.


    Sınavlar ne zor, ne de kolaydır; onu siz zorlaştırır veya kolaylaştırırsınız
Gireceğiniz sınavı hayatın tek gayesi olarak görme eğiliminde olmayın; ya da hiç önemi olmayan bir duruma da indirgemeyin. Bu sınav neticesinde muhakkak, belki sevinç, belki de üzüntü yaşayacaksınız; fakat sonuç ne olursa olsun siz, siz olarak kalacaksınız. Gireceğiniz bu sınav sizin karşınıza çıkacak ne ilk ne de son sınavdır; hayatınız boyunca sizi bekleyen daha bir çok sınav olduğunu unutmayın.